Yapay zekanın tüm tabana yayılmış olmasının pek çok şeyi beraberinde getirdiği kesin. Birileri kolları sıvayıp çalışmalara başlarken, birileri bu gelişmeleri anlamlandıramadığı için endişelenmeye, birileri ise direkt olarak homurdanmaya başladı. Bugün bakıldığında işlerin çok hızlı ilerlediği, belirli bir temele oturduğu ve bundan sonrasında da yolunda devam edeceği kesin. Peki kuralı kim koyacak?
USERSPOTS BÜLTEN
Her ay tasarım ve teknoloji üzerine yeni stiller, dijital ürünler, projeleriniz için kaynaklar, tasarım ilhamları ve daha fazlasına sahip bülten.
Aramıza hoş geldin! Yeni bültenlerimiz de görüşmek üzere...
Oops! Something went wrong while submitting the form.
No items found.
Uzmanından Yorumla
Yapay zekaya dair veya yapay zeka tabanlı gelişmeler her geçen gün bir çığ gibi büyürken bu gelişmeler karşısında alınabilecek tavırları basit bir sistemle #UserspotsNews’in kasım ayı bülteninde incelemiştik.
Birileri endişe edecek, birileri kayıtsız kalacak, birileri ise yola devam edecek. Bu noktada özellikle UX profesyonellerine farklı bir sorumluluk düştüğünü söylemekte bir beis yok. Zira konunun uzmanları bu büyük devrimin bir kullanıcı devrimi olduğunu da söylüyorlar, kuralları UX profesyonellerinin koyması gerektiğini de. Neyden mi söz ediyoruz? Kullanıcı deneyimi denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Jakob Nielsen’in yazısına göz atalım.
Rehavet Tehlikesi
Bir devrimi anlayabilmek için bu devrimin yaşandığı dönemlerde yaşananları incelemek kadar, bu dönemleri yaşayanların nelere dikkat çektiğini anlamak da önemli.
Kullanıcı deneyiminin global çapta en önemli isimlerinden biri olan Jakob Nielsen, bugün yapay zeka devriminin yarattığı etkinin bundan yaklaşık 30 sene önce WEB’in gelişmesiyle de oluştuğunu ve UX profesyonellerinin -genel olarak- her iki dönemde de aynı tavrı izlediğini ifade ediyor: rehavet.
1994 senesinde web sitesi sayısının %1.450 artışla 800’den 11.600’e ulaştığını belirten Nielsen, UX profesyonellerinin büyük bir kısmının bu süreçte herhangi bir adım atmaktan uzak kaldıklarını, UX profesyonelleri devreye girdiğinde ise web tasarımının çoktan tanımlanmış olduğunun altını çiziyor. Üstelik kural koyucular kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurmadıklarından sayıları her geçen gün artan web sitelerinin büyük bir kısmı belirli bir çöplüğün parçası olmaktan öteye gidemiyordu.
İnternet dünyayı değiştirdi ve bugün web siteleri UX açısından da oldukça iyi bir noktaya geldiler. Ancak bu gelişim yaşanana kadar harcanan emeğin ciddi bir kısmı heba olmak zorunda kaldı ve büyük de bir zaman kaybedilmiş oldu.
Nielsen, bugün de aynı sürecin yaşandığını ve kuralların mühendisler tarafından koyulduğunu ve UX profesyonellerinin de rehavet içerisinde geçmiş alışkanlıklarını sürdürdüğünü ifade ediyor. Üstelik ona göre yapay zeka UX’in geleceği ve UX profesyonellerinin çok zaman geçmeden kendilerine gelmesi gerekiyor. Zira:
1- Yapay zekanın kullanıcı deneyimi geliştirmeye ihtiyaç duyuyor
2- Kariyer gelişimi için yapay zekadan faydalanmak şart.
Kullanıcılara Yardım Gerek
Nielsen’in yaptığı çağrı -kendisinin verdiği WEB örneğinden de anlaşılacağı üzere- bugüne dair bir gözlemden doğan öngörü olarak nitelendirilebilir. Bugün yapay zeka konusunda yaşanan gelişmelerin belirli bir kullanıcı deneyimi çerçevesinden geçmesi gerektiğinin şart olduğunun altını çizen Nielsen, başka bir noktaya daha dikkat çekiyor.
Yapay zeka, şirketlere, işletmelere ve kullanıcılara öyle bir üretkenlik vaat ediyor ki, bu durum daha fazla yapay zeka uygulamasının ortaya çıkmasını ve bu noktada kullanıcı deneyiminin o kadar da önemsenmesine gerek olmadığı düşüncesini kuvvetlendiriyor. Kullanıcı açısından bir felaket olduğu gibi potansiyel faydanın daha da düştüğü bir anlayış.
Yapay zeka tabanına dayanan ve kullanıcıya ulaşan uygulamaların hangi safhasında net bir UX hakimiyeti söz konusu? Üstelik zaman durmadan işliyor ve bu alanda geçen her gün aslında bir güne sığabilecek değişiklikten çok daha fazlasını içeriyor.
Yapılan araştırmalar, yapay zekaya dayanan uygulamaların %85’inin kullanıcıda iyi bir deneyim yaratmadığını gösteriyor. Bu kadar yüksek bir oran, sadece olmayacak hayallerin gerçeğe dönüştürülmesi çabasının hüsrana uğraması olarak değerlendirilirse, UX profesyonelleri adına yine büyük bir hata olur.
Can Sıkıcı Ama Gerçek
Yapay zekayı anlamak ve tanımlamak için halen daha erken olabilir veya böyle hissediyor olabilirsiniz. Şu an her ne yapıyorsanız yine bunu yapmaya devam ederek iyi paralar da kazanabilirsiniz. (bkz: donma tepkisi)
Ancak Nielsen’e göre bu durum uzun süreli devam edemeyecek. Eski patronunun yaptığı benzetmeden hareketle bu durumu açıklayan Nielsen’in tasviri çok can sıkıcı olabilir ama belirli bir gerçeği yansıtıyor.
Tertemiz bir arabayla uzun yola çıktığınızı düşünün. Yolun ortasında arabanızın ön camı kuvvetle muhtemel hiç yıkanmamış gibi kirlenmiş olacak. Yol boyu havada uçuşan sinekler, küçük böcekler camınıza çarpacak. Ancak camınız kirlense dahi yola devam edersiniz.
İşte Nielsen’in benzetmesine göre UX profesyonellerinin yapay zeka ve uygulamalarında uzmanlaşarak ön cam görevini görmeleri gerekiyor. Çünkü diğer ihtimalde ön cama çarpan sinek olmak zorunda kalacaklar ve bundan başka bir alternatif zaman içerisinde kalmayacak.
Gelecek Projeksiyonu
Nielsen, yaşanan bu rehavetten kaynaklı olarak yapay zeka konusunda uzmanlaşmış UX profesyonellerinin 2.000 kişi bandında olacağı tahmin ediyor ve ekliyor: WEB konusunda da benzeri yaşanmıştı.
Bugün 2.000 profesyonel belirli bir talebi karşılıyor olabilir. Ancak 2 sene sonra firmalar bu konuda uzman niteliğinde ve “2 senelik tecrübeye sahip” profesyoneller aradığında yine aynı 2.000 kişiden söz ediyor olacağız. Elbette bu ihtiyacı karşılamak için daha az uzman olan profesyoneller işe alınacak ama hem işveren hem de çalışan adına verimsiz süreçlerin doğmasını tekrarlamak anlamına geliyor.
Finalde UX ile AI birlikteliğinin doğal bir birliktelik olduğunu ve deyim yerindeyse “eşyanın tabiatının” bu birlikteliği kuvvetlendireceğini söylemek gerek. UX profesyonelleri hem kullanıcılar hem de kendileri için silkinip kendine gelmeli ve kolları sıvayarak işe başlamalı.