Ergonomi, insanların ihtiyacını gideren, yeteneklerini tamamlayan ve insanın katlanabileceği yük sınırlarını en aza indiren tasarımları mümkün kılan bilim temelli bir disiplindir.
İngiltere’de “Uygulamalı Psikoloji”, Amerika’da “İnsan Faktörleri”, Almanya’da “Çalışma Psikolojisi”, İskandinav ülkelerinde “Canlı Teknolojisi” ülkemizde ise “Ergonomi” olarak adlandırılmaktadır.
Kökeni Yunanca’da “iş” anlamına gelen “ergo” ile “yasa” anlamına gelen “nomos” kelimelerine dayanır.
Bu disiplinde anatomi, fizyoloji, psikoloji, mühendislik ve istatistik gibi alanlardan elde edilen bilgileri bir araya getirmek esastır.
Ergonomi, insanın ortam ve sistemlerle etkileşimini maksimum düzeye çıkartıp üretkenliğini artırmayı ve karşılaşabileceği riskleri en aza indirmeyi amaçlar. İşyerlerini, ortamları, kullanılacak araçları, sistemleri; onları kullanacak insana göre tasarlamak için çeşitli disiplinlerin veri ve tekniklerden faydalanırlar.
Bilimin incelediği ergonomik koşullara şunlar örnek verilebilir: Çalışma ortamı, yeri ve ortam sıcaklığı, aydınlatma, titreşim, ses, hava durumu, gibi fiziksel faktörler; çalışanların sağlık durumu, güvende hissetmeleri, becerileri, hataları, psikolojik durumları, öğrenme hızları, kas yapısı, beden ölçüleri... Ne hakkında tasarım yapıldığına bağlı olarak kapsam daraltılıp genişletilebilir, tamamı insanı etkileyen faktörlerdir.